“Antalya’nın beton yığınlarının yanında yaşanacak yeşil
alanlara sahip olabilmesi için yukarı doğru yükselen yapılara ihtiyaç var”
Yapı denetim sektörünün önde gelen firmalarından olan
Sahil Yapı Denetim’in başındaki izim Özgür Karagöz, yapı denetim sektörünü ve
Antalya’daki yapılaşmayı değerlendirdi. Antalya’daki yapı denetim firmalarının
da öncülerinden olan ve kısa sürede hızlı bir büyüme hacmine ulaşan Karagöz,
yapı denetim sektörüne dair sıkıntıları da dile getirdi.
2001 yılında yürürlüğe giren yapı denetim kanunu ile
kurulmaya başlayan yapı denetim firmalarından olan ve Antalya’da faaliyete
geçtiği günden bu yana hatrı sayılır bir yer edinen Sahil Yapı Denetim
şirketiyle faaliyetlerini sürdüren İnşaat Mühendisi Özgür Karagöz, başarılı
kariyeriyle dikkat çekiyor. Tecrübelerini okurlarımız için paylaşan Karagöz, sektörde
tutunabilmek ve büyüyebilmek için nelere dikkat edilmesi gerektiğiyle ilgili
önemli bilgiler verdi.
Öncelikle sizi
tanıyarak başlayalım. Özgür Karagöz kimdir?
1978 Serik doğumluyum. Süleyman Demirel Üniversitesi
İnşaat Mühendisliği Bölümünden mezun oldum. 2005 yılından bu yana Sahil Yapı
Denetim adı altında kendi firmamla hizmet veriyorum.
Kendi işinizi
kurmaya nasıl karar verdiniz?
İnşaat mühendisi olduktan sonra ilk iş deneyimim o
dönemin büyük yapı denetim firmalarından birinde oldu. Birkaç senenin ardın bu
işi kendim yapabileceğim yönünde fikrim olmaya başladı. Bir süre de işle ilgili
tecrübe kazanınca, kendi işimi kurmaya karar verdim. Elbette bu işe girerken
belli riskler aldım. Aslını isterseniz çok iyi hesap yaparak bu işe girmedim
ama çevreme ve gençlik enerjime güvendim. İşe girdiğimde de çevremden ciddi
anlamda destekler aldım. Günümüze baktığımızda Antalya’da hatırı sayılır bir
konuma geldiğimize inanıyorum. En azından bu konuda benim içim rahat.
Bildiğimiz
kadarıyla çeşitli sivil toplum kuruluşlarında önemli görevleriniz var bize
bunlardan bahseder misiniz?
Sektördeki birçok konuya yabancı kalmamak adına Yapı
Denetim Kuruluşları Birliği Antalya Şubesi’nin yönetim kurulunda görev
yapıyorum. Bunun yanı sıra Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Mühendisler
Grubu’nda meclis üyesi olarak sektörümü temsil etmekteyim. Aynı zamanda yine sektörümle ilgili olarak
ATSO’da İnşaat ve Şehircilik Komisyonu Başkanlığı görevini yürütmekteyim. İş
dünyasındaki diğer arkadaşlarımla bir arada olduğum Antalya Genç İş Adamları
Derneği’nde de yönetim kuru üyesiyim. Hem sektörüme hem de kendi kuşağıma
hizmet etme amacındayım.
Şirketinizi ilk
kurduğunuz dönemle günümüzü değerlendirecek olursak neler söylersiniz?
Benim ilk mezun olduğum dönemde bugünkü kadar fazla yapı
denetim firması yoktu. O dönemde alınan denetim ücretleri bugünün 5 katı
civarındaydı. O dönem rekabet şartları bu kadar zorlu değildi. Tabi bu güne
göre o zamanlar Antalya’daki inşaat hacmi de azdı. Bugüne geldiğimizde ayakta
kalabilmiş ve kalitesini koruyabilmiş nadir firmalardanız. Antalya’daki
vatandaşımızın kaliteli ve sağlıklı binalarda ikamet etmesi için elimizden
geleni yapmaya devam edeceğiz. Hedefimizin Antalya’nın tamamında olmak.
Son dönemlerde
yapı denetim firmalarındaki artış sizi nasıl etkiledi?
Şuanda gerçekten hem vatandaşlar hem de müteahhitler bir
kafa karışıklığı içinde. Çünkü bir anda 50-60 tane yapı denetim firması ortaya
çıktı. Bunların birçoğu hazırlıklı olmadığı gibi birçoğu da farklı bölümlerde
faaliyet gösteren arkadaşlar. Yapı denetim işi ek iş olarak yapılacak bir iş
değildir. Öncelikle bunun farkında olmak gerekir. İnsan hayatının söz konusu
olduğu yapıların denetiminde işin uzmanı olan firmaların yetkilendirilmesinde
fayda var. Projenin çizimini ve yapı denetimini yapan firmaların ayrı olmasıyla
çok daha sağlıklı hizmet alınacağını düşünüyorum. Çünkü neticede kendi
çizdiğiniz projeyi kendiniz denetleyip kendiniz uygulayacaksınız! Bu durumun
bir takım sakıncalar doğuracağı kanaatindeyim.
Yapı denetim
firması sektörüne dair neler söylemek istersiniz?
Eğer bir firma geleceğini düşünerek yatırımlar yapıyor ve
çalışmalarını bu yönde yürütüyorsa sıkıntı yok. Ama ‘bugün kazanayım ben’
düşüncesiyle piyasada gününü kurtarmaya yönelik iş yapıyor ve denetimleri
prosedürlere uygun yapmıyorsa o zaman büyük sıkıntılar ortaya çıkar.
Müteahhitlerin bu tür insanlara iş yaptırırken çok dikkatli olması gerekir. Yine
belirtmem gereken bir husus da, yeni yapı denetim firmalarının açılması
personel bulma sıkıntısını doğurmakta.
Bir inşaatta neler
yapı denetim firmasının sorumluluğunda?
Yapı sahibiyle yaptığımız anlaşmayla yapı denetim firması
olarak sorumluluğumuz başlar. Projeye göre binanın yapımı, kullanılan
malzemelerin standartlara uygunluğu, kullanılan malzemelerin laboratuvar
sonuçlarının kontrolü ve buna refakat edilmesi yapı denetim firmasının
sorumluluğundadır. Kısacası bir projenin başlangıcından iskan edilebilir hale
gelinceye kadar geçen sürede yapı denetim firması bir nevi hem müteahhitle, hem
yapı sahibiyle hem de inşaatla evlenmiş sayılır.
Yapı denetim kanununa göre iskan alındıktan sonra 15 yıl
sorumluluğu var bir yapı denetim firmasının. Tabiî ki bunlar cezai ve idari
anlamdaki sorumluluk. Herhangi bir ekonomik sorumluluğu bulunmuyor. Yapı denetim
firmasının sorumluluğunda olan bir binada meydana gelecek herhangi bir hasar
vb. durumlarda, kanunun gerektirdiği cezai işlem uygulanır. İnce işlerle
alakalı da 2 yıllık bir sorumluluğu vardır.
Yapı denetim
firmalarının en sıklıkla karşılaştığı sorun nedir?
Birçok sektörde olduğu gibi bizimde yaşadığımız
sıkıntıların başında kalifiye eleman bulma zorluğu geliyor. Müteahhitlerle
yaşadığımız sıkıntıları değerlendirecek olursak, yaşanan en büyük sıkıntı yapı
denetimle müteahhit arasındaki bağın tam anlamıyla yasada tarif edildiği
şekilde pratikte uygulama şansı bulunamaması. Yasada yapı denetim firması yapı
sahibi adına müteahhit firmanın denetimini yapması gerekir. Ama maalesef kat
karşılığı yapılan sözleşmelerde yapı sahibi, hiçbir masrafı karşılamak
istemediği için yapı denetime yapılacak ödemeyi de müteahhidin yapmasını talep
ediyor. Yapı sahipleri bizim ödemelerimizi müteahhitlere devrettiği için bu da
bizi müteahhitlerle karşı karşıya getiriyor. Bahsettiğim durum suistimale açık
bir kapı bıraktığı için tehlikeli olabilir.
Son olarak
Antalya’nın inşaat yapısını değerlendirecek olursanız neler söylersiniz?
Bence Antalya’nın yukarı doğru yükselen binalara ihtiyacı
var. Çünkü eğer düşük katla, her geçen gün artan nüfusa konut yetiştirmeye
çalışmak, yakında kentte boş arazi kalmamasına sebep olacak. Bunun önüne geçmek
ancak kat artışıyla mümkün olabilir. Bu sayede geriye kalan boş araziler sosyal
ve yeşil alan olarak kullanılabilir. Antalya’nın beton yığınlarının yanında
yaşanacak yeşil alanlara ihtiyacı var.
OTOMOBİL
Özel olarak tercih ettiğim bir marka yok. Araçlarda
konforu önemsiyorum. Şuanda da BMW marka bir araç kullanıyorum.
BESLENME
İşlerim nedeniyle çok fazla düzenli beslenmiyorum.
Genellikle protein ağırlıklı besleniyorum.
Yoğun bir tempoda olduğumuz için çok fazla yediklerime
dikkat etme fırsatım olmuyor.
TATİL
Genelde tatil yapmaya özen gösteririm. Ama son 1 yıldır
yoğunluktan dolayı çok fazla imkanım olmadı. Yurt dışı ağırlıklı tatili tercih
ediyorum. Farklı kültürleri ve yerleri görmeyi seviyorum. Birde uçağa
bindiğiniz anda işten uzaklaştığınızı hissetmek açıkçası rahatlatıcı. Genelde
de gitmediğim yerlere gitmeyi tercih ediyorum. Tarihi ve kültürel zenginliğin
yoğunlukta olduğu Avrupa ülkelerini tercih ediyorum.
SPOR
Haftada bir gün profesyonel çim sahada futbol oynuyorum.
Onun dışında birkaç aydır aksatsam da, fitness salonuna gidiyorum. Haftada 3-4
gün spor yapmaya çalışıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder