25 Şubat 2013 Pazartesi

OSB KENTİN LOKOMOTİFİ OLDU



Tarım, Turizim'den sonra Ticaret faliyetlerilye kentin önemli can damarı haline gelen OSB'yi dünü ve bugünü ile masaya yatırdık. OSİAD Başkanı Can Hakan Karaca, OSB’yi anlattı.

Antalya-Burdur karayolu üzerinde 1976 yılında kurulan ve Organize Sanayi Bölgesi (AOSB), 32 yılda üretimini 1 buçuk milyar dolara çıkararak dev bir lokomotife dönüştü.

Tam kapasite ile çalışmayan OSB'de bir çok sektörden çeşitli dallarda üretim yapılıyor. OSİAD Başkanı Can Hakan Karaca, OSB7yi şu çümlelerle "turizm gibi spekülasyondan, tarım gibi selden havadan etkilenmeyen Antalya’nın geleceği için en önemli kaynak" olarak özetliyor.

Organize Sanayici İş Adamları Derneği (OSİAD) Başkanı ile yaptığımız samimi sohbette, faaliyet gösteren firmalara geçmeden önce Organize Sanayi’yi ele aldık. Bünyesinde 144 fabrika olan OSB'yi önümüzdeki günlerde tek tek ele alaçağız.

ESKİ SANAYİCİLER NEDEN İŞİN UCUNDAN TUTMUYOR?

OSİAD’ın başındaki isimsiniz. Organize Sanayi, sizce kendini yeterince anlatabiliyor mu?

İşin bana kadar düşmüş olması üzüyor beni. Bir Hüseyin Çalık’ın işin ucundan tutmasında büyük faydalar vardı. AGT’den Ahmet amcanın ön ayak olmasında büyük faydalar vardı. Bir Adopen’in sanayiciliğe bakışı, deneyimini katması. Yörükoğlu’nun bu işlere el atması gerekirdi. Bu kadar deneyimli sanayicilerin OSİAD’a katkısı çok büyük olurdu. Büyük sanayiciler bizim doğayenimiz.

Eski sanayiciler diye saydığınız isimler neden yok bu işin içinde?
Sosyal derneklerde görev almak başka bir görgü ve kültür. Ben birkaç dernekte başkanlık yaptım ve 7-8 dernekte de yönetim kurulunda bulundum. O ilk nesillerin hiç birisi derneklere bizim kadar yakın olmadılar. Biz şimdi insanlara rica ediyoruz gel konuş toplum içinde kendini anlat diye. Ama ben konuşmayayım başkası konuşsun diyorlar. Toplum içinde konuşmaya alışmamışlar fakat, işlerinde çok başarılılar. Benim derneklerde görev alma fırsatım oldu ama herkesin öyle bir fırsatı olmayabiliyor.

PROJELER

Görev süreciniz boyunca bir çok projeye imza attınız ve atmaktasınız. Bu çalışmalar ne durumda?
İlk başta birbirini tanımayan sanayici kalmaması için çalışmaya başladık. Güngör abinin döneminde başladı aslında bu uygulama. Her sabah kahvaltıda, her akşam yemekte bir araya gelerek insanları birbiriyle tanıştırmaya başladık. Yayınladığımız kitapta sanayici iş adamlarının yapı olarakta, karekter olarakta birbirlerini tanımalarını sağladık. Bu beraberlik organize sanayicilerin kendi aralarındaki ticareti geliştirdi. Bu sayede herkes birbirinin tezgahına iş verir oldu.

Organize Sanayi Bölgesi için başlatılan bir sosyal tesis projesi var. Bu proje şuan hangi aşamada?

Bir idari bina, bir kreş, konukları ağırlamak için bir otel ve bütün firmaların kendini tanıtabileceği ve sürekli olarak açık kalacak bir sergi alanı planlanıyor. Bunları sektör sektör sergileyeceğiz. Bir müşteri geldiği zaman bütün bilgilere buradan ulaşabilecek. Gelen müşteri otelde konaklayacak, yemeğini yiyecek sporunu yapacak. Sergi alanını gezecek. Burada toplantılarını yapacak ve bütün ihtiyaçlarını alıp gidecek.

Proje ne zaman hayata geçiyor?

İdari binasının, sergi alanını ve kreşin ihaleleri yapıldı. Otel ve sosyal tesisin de projeleri çizim aşamasında. Daha biz yönetime gelmeden şuanki yönetim bizi içine aldı. Hep birlikte oturup çalıştık. Önemli olan proje üretmek dediler. Bu ATSO’nun olgunluğunu gösteriyor. Şuan organizede anket yapıyoruz. Şuandaki idari blok yıkılıyor. Yerine de bu tesis inşa edilecek.

“ÇATIR ÇATIR BÜYÜYORUZ”

Organize Sanayi’den Antalya’nın beklentisi nedir?

Bizden bütün Antalya’nın 3 tane beklentisi var: Organize sanayinin üretimden satışı, ihracatı ve istihdam.

Bu rakamlar şuan ne durumda?

Geçtiğimiz yılda üretimden satışı 1 buçuk milyar doları buldu. 10 bin istihdamla ciddi bir iş kapısı. Organize Sanayi, bir bu kadar daha tesis eklenecek kapasiteye sahip. 250 tane parsel tahsis edildi. Ama bu kadar çalışan fabrikamız yok. Bizim istediğimiz bu parsellerin hepsinde çalışan fabrika olması. 350 milyon dolar civarında bir ihracatımız var. En güçlü ihracaat tarım falan değil. Biz çatır çatır büyüyoruz.

“TAHSİS EDİLEN ARAZİLER ÇALIŞTIRILSIN”

Antalya Organize Sanayiyi değerlendirecek olursak diğer organizelere göre ne durumda?

Bizim amacımız burayı 365 gün çalışabilir kapasiteye çıkarmak. Organizenin tahsis edilmiş alanları da fabrikalaşıp çalışmaya başladığında iki misli bir kapasiteye çıkılmış olacak. Bursa’da bulunan Demirtaş Organize sanayi Bölgesi’nde arazinin metrekaresi 280 euro. Burada ise 30 dolar. Oradaki fabrikaların hepsi çok yüksek kapasiteyle çalışıyor. Satılık bir metrekare yer bulamazsınız.

Antalya’da şuanki çalışma kapasitesi nedir?

Antalya yarı kapasitesinde tek vardiya çalışıyor. Bu kapasitenin arttırılması için tahsisi yapılan arazilerde fabrikaların kurulup, bir an önce bütün fabrikaların çalıştırılmaya başlaması lazım. Madem tahsis edildi bu arazi, çalıştırmak lazım. Tahsis edilipte çalıştırılmayan yerleri de sorgulamak lazım. Ben biraz geniş bakarak bunları söylüyorum. Kimseye hadi fabrikanı 3 vardiya çalıştır diyemezsin.


“KARARI 30 YILDIR BEKLİYORDUK”

Geçtiğimiz günlerde Vali Altıparmak, artık OSİAD’dan da sanayicilerin Mütevelli Heyetinde temsilcisinin olabileceğini söylemişti. Bu konudaki görüşünüz nedir?

Bizim proje üretmemize izin verildikten sonra hangi görevde olduğumuzun hiç bir önemi yok. Organize Sanayi’de yapılacak çok iş var. Sanayicinin mütevelli heyetinde olma isteği doğal karşılanmalıdır. Yönetimde artık bizimde temsil şanşımız olacak. Gerçek sanayi kavramına daha farklı bir pencereden bakacağımız için daha iyi bir yönetim çıkacağını düşünüyorum. Bir süre ATSO ile birlikte yöneteceğiz. Sanayicilerimiz işletme belgelerini alınca artık komple sanayiciler yönetimi devralacak. Organize sanayicilerin yönetimde temsil konusu 30 yıldır beklenen bir haberdi. Bu yaz gelmeden seçimler yapılıp ATSO ile birlikte çalışmalarımıza başlayacağımızı umuyorum.

SANAYİ, TURİZM VE TARIMDAN ÖNEMLİ

Antalya ekonomisinin şuan neresindesiniz?

Antalya ekonomisinin şuanda yüzde 10’unu oluşturuyoruz. Hedefimiz bunu yüzde 25’e çıkarmak. Neden yüzde 25 diyecek olursanız, ben sanayiciyim ve kendime hiç küçük hedef koymam. Eğer hedefler gerçekleşirse turizm gibi spekülasyondan etkilenmeyen, tarım gibi selden, felaketten etkilenmeyen bir sektör gelişir.

Antalya, organizede neleri göz ardı ediyor? Neler Antalya’ya yansımıyor?

En başta Antalya’da sanayinin niçin önemli olduğu algılanmalı. Antalya sanayinin kendisine getireceği avantajların farkında değil. İlk önce sanayisine sahip çıkmalı. Turizm ve tarım ince bir çizgide. Antalya bunu görerek sanayisine sahip çıkarsa, kendi ekonomi geleceğini garanti altına alacaktır.

Ayşe ÖZER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder