25 Mart 2013 Pazartesi

TAKLİT YERİNE ÜRETİMİ SEÇİP SEKTÖRÜN LİDERİ OLDU



Antalya’nın ekonomisine yön veren OSB’de, bu haftaki konuğumuz Reksan Reklam oldu. 5 kardeş ellerinde ne varsa satarak kurdukları şirket, şimdilerde sektörünün lider firması haline geldi.

Okul yıllarından çizimlere karşı ilgisi olan Reksan Reklam Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Saltoğlu, yaptığı çizimlerden keyif almaya başlayınca o dönemde Antalya’nın en büyük reklam firması olan Oğuz Reklam’da çalışmaya başladı. 10 yıl boyunca kardeşlerden 4’ü bu firmada çalışarak kendilerini geliştirdikten sonra 1993 yılında kendi şirketlerini kurmaya karar vererek Oğuz Reklam’dan ayrıldı.

ELLERİNDE NE VARSA SATTILAR
 5 kardeş ellerinde ne varsa satıp kendi işlerini kurarak küçük bir dükkanda çalışmaya başladılar. Biri evini, diğeri arabasını sattı derken artık Saltoğlu kardeşlerin bir şirketi oldu. 5 kardeşin 200’er liralık sermaye koyarak kurdukları şirket, şimdilerde Antalya’nın reklam sektörünün devi haline geldi.



125 KARDEŞLİ ŞİRKET
20 yıl önce sektöre giriş yapan Reksan Reklam, ışıklı ve ışıksız reklam panosu imalatları, yönlendirme tabelaları gibi birçok konuda hizmet veriyor. Sektörünün lider firmalarından olan Reksan Reklam, Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan 3 bin 500 metrekarelik arazide üretimini gerçekleştirerek Antalya ve Türkiye ekonomisine katkı sağlıyor. 5 değil toplamda 125 kardeşiyle çalıştığını belirten Saltoğlu, sektöre ilk iş yapmaya başladığı dönemde kiralık arabalarla iş yaparken şimdilerde 23’ün üzerinde kendilerine ait araçla hizmet veriyor.

FARKI KALİTE
Sektörde lider konuma gelmenin püf noktalarını veren Hakan Saltoğlu şunları söyledi: “Bizim mesleğimizde lider olmak istiyorsan taklitten sakınarak sürekli yenilik yapmalı ve üretken olmalısın. Fabrikamıza kurdurduğumuz lazer kesim yapabilen makine en hassas ve en ayrıntılı işleri dahi hiç hatasız yapabiliyor. Bu makine sayesinde daha sıra dışı ve yaratıcı işler çıkarmamız mümkün oldu. Ama bu günlerimize gelmemizi sağlayan en büyük etken kaliteli malzemelerle kaliteli işler yapmamızdır.”


Antalya’nın en büyük boyuttaki harflerden oluşan tabelayı yapan Reksan Reklam, sektörde lider olduğunu yaptığı işlerle de kanıtlamayı başardı.

İSTİHDAM ARTTIKÇA HEDEF BÜYÜYOR
Çalışan ve üretim arttıkça hedeflerin de değiştiğini aktaran Saltoğlu, “Daha önce 10 kişiyle çalışırken kendi menfaatleri ön planda oluyor insanın. 30 kişiye çıktığı zaman düşünceler değişmeye başlıyor. Öyle ki 100 kişinin üstüne çıkınca artık devletime nasıl katkıda bulunabilirim diye düşünmeye başlıyor insan. Biz şuan da 125 çalışanımız vasıtasıyla ailelerini işin içine katarsak 500 kişiye yakın insanın karnını doyuruyoruz. Bu beraberinde büyük bir sorumluluk getiriyor” dedi.

YAĞMURLARDA YIKILAN LEVHALARI FOTOĞRAFLATIYOR
Antalya’da ilk yağan yağmurda ekiplerini totem ve levhaların bulunduğu alanlara kontrole gönderen Hakan Saltoğlu, “Bu güne kadar hep yıkılan totem levhaları fotoğraflattım. Hiçbir tanesinde de benim yaptığım iş yok. Bu güne kadar yıkılan bir levham yok. Çürük yapılan ve yağmurlarda yıkılan bir levhada markamın bulunması benim için en kötü olay olur” diye konuştu.

KALİTEDEN ANLAYAN ‘REKSAN’ DİYOR
Antalya’nın ünlü otellerinden birinin yaptıracağı levha işinde yaşadıklarını anlatan Saltoğlu şunları söyledi: “Benden fiyat aldıktan sonra piyasa da bizim 500 lira altımıza işi yapacak birini buldular ve ona yaptırdılar. Sonrasında ilk rüzgarlı havada takılan tabelalardan ikisi birden yıkıldı. Yıkıldıkları anda da ya ev ya araba üzerine düşüyor bu tabelalar. O nedenle çok tehlikeli. İşi yaptıran firma anladı ve tekrar bize geldi. Bu tabelaların hepsini değiştirdik. Başta bize vermekten kaçındıkları 500 liranın çok daha fazlası ceplerinden çıktı. Bu kalitenin anlaşılması açısından önemli bir örnektir.”

YURTDIŞI İŞİ FABRİKA AÇTIRDI
Gürcistan’dan alınan 3 tırlık benzin istasyonu tabelası işinin ardından Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikayı kurma hikayelerini anlatan Saltoğlu yaşadıklarını şöyle anlattı: “Babamıza danıştık önce. Çok büyük bir fabrika gerekliliği doğunca babam da kiraya karşı olunca biz o sayede organizedeki fabrikayı aldık. Babamın evini, eniştemin evini ve benim yeni aldığım arabayı vererek biz fabrikayı taksitle aldık. Sonrasında da hep büyük işler yapmaya başladık.”


Toplam gelirinin yüzde 5’ini ihracattan, yüzde 20’sini Türkiye genelinden elde eden Reksan Reklam, gelirinin yüzde 75’ini de Antalya’dan elde ediyor. 


İLK 5 ARASINDA
5 kardeş bir araya gelerek birlik içinde bu günlere geldiklerini vurgulayan Saltoğlu, “Bu başarı hepimizin başarısındır. Bu günlere kardeşlerimle birlikte çalışıp çabalayarak geldik” diye konuştu. Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde 2011 yılı en yüksek istihdam artışı yapan ve istikbal vaat eden firmalar sıralamasında ilk 5’in içinde yer alan Reksan Reklam, her geçen gün büyüyen işleri ve artan istihdamı ile Antalya ekonomisine büyük katkı sağlıyor. 


Almanya’ya her ay kapalı stant yaptıklarını belirten Saltoğlu, yurt dışına tabela ve reklam dışında da işler yaptıklarını aktardı. 


8 Mart 2013 Cuma

Art-mim yatçılığa göz kırpıyor


Kentimize ekonomik katkı sağlayan Organize Sanayi Bölgesi’nde ki fabrikalarla ilgili yayınımıza, Art-Mim’le devam ediyoruz




OSB’de 1988 yılında iç mimari ile iş dünyasına giren ve kısa sürede ahşap üretimi ve iç mimarlıkta dünya devine dönüşen Art-Mim, gözünü farklı bir sektör olan tekne imalatçılığına dikti.
BAKÜ’YE DAMGA VURDU
Antalya ekonomisinin lokomotif şirketlerinden olan ve Bakü’de ödüllük projeler yapan Art-Mim, dünyada yat-tekne piyasasında zirveyi hedefliyor. Art-Mim’in ilk tekne projesi ise kendisine ait. İmalat için çalışmalar başladı.
ART-MİM PRENSİPLERİ
Art-Mim’in ortaklarından Gökhan Külahçı, projelerinin gerçekleşme aşamasında çevre koşulları, insan emniyeti ve sağlığına en uygun şekilde planlanma yaparak sağlıklı bir yaşam alanı yaratılmasını vazgeçilmez iş prensiplerinden biri olarak gösteriyor. Bu prensibinde kendilerini başarıya götürdüğünü ifade ediyor.

Sektörünün öncülerinden olan Art-mim, ev ve iş yeri iç dekorasyonları yaparken, yaptığı kumarhane ve otel iç mimarisiyle hızla zirveye tırmandı. Zorlu yollardan geçerek bu günlere geldiklerini belirten Külahçı, kumarhane ve otel gibi lüks yapıların kendilerine ivme kazandırdığını belirtti.


ART-MİM’İN ATLAMA TAŞLARI
25 yıllık geçmişinde bazı atlama taşlarıyla hızlı bir büyüme sağladıklarını söyleyen Art-mim’in ortaklarından Gökhan Külahçı, 1993’lü yıllar kumarhanelerin serbest olduğu dönem olması nedeniyle yapılan kumarhane dekorasyonlarından büyük gelirler elde ettiklerini belirtti. Ev dekorasyonları yaparken birden kumarhane dekorasyonları sayesinde sektörün önde gelenleri arasına girdiklerini aktaran Külahçı, kumarhanelerin kendileri için bir basamak olduğunu ifade etti.
LÜKS OTELLER BAŞARILARINI PEKİŞTİRDİ
Bir diğer basamağın Porto Bella Oteli olduğunu vurgulayan Külahçı, “Hareketli mobilyasının yanında bütün ahşap işlerinin tamamını kendimizin yaptığı ilk oteldi. Burası da bizim için önemli bir basamak oldu otel sektörüne girmemiz açısından” dedi. Kempinski Hotel gibi beş yıldız üzeri kalitedeki otellerle başarılarını pekiştiren Art-mim, günümüze geldiğinde ulusal ve uluslar arası başarılarıyla adından söz ettiren bir firma haline geldi.

ANAHTAR TESLİM PROJELERDE ART-MİM
Art-mim hakkında bilgi veren Külahçı şunları söyledi: “Art mim olarak mobilya imalatı yapıyoruz. Ama mobilyanın dışında bir mimari ofisimiz var. Hem iç mimar ofisimiz hem de ahşap imalatı yapan bir fabrikamız var. İmalat için kullandığımız iki tane fabrikamız var. Mobilya dışında mermer işiyle de uğraşıyoruz. Yani bir yapıda kullanılacak malzemenin hem imalatını hem de boyasını hem döşemesini kendimiz yapıyoruz. Biz entegre çalışan bir firmayız. Daha çok otellere yönelik projeler yapıyoruz. Bir oteli kaba inşaatında alıp iç mimar projesini hazırlayıp son haline getiririz.”
AHŞAP İŞLERİNDEN İÇ MİMARİYE
İlk yıllarda otellerin sadece ahşap işini yapan Art-mim gelen talepler üzerine zamanla tüm iç mimarisini yapmaya başladı. Zaman zaman kaba inşaat dahil bütün inşaatı anahtar teslim proje olarak yaptıklarını belirten Külahçı, “Kaba inşaata çok fazla girmemeye çalışıyoruz. Daha çok iç mimariye yönelik çalışmalar yapıyoruz” dedi.
KRİZ YURTDIŞINA YÖNELTTİ
2008’deki krizden sonra işlerin bıçak gibi kesildiğini ifade eden Külahçı, “Bu kadar istihdam ettiğimiz kişiyi işten çıkarmak istemedik. Bunun için de yurt dışına açılmaya karar verdik. Bakü’de çok önemli işlere imza attık. Beş yıldızlı otel, AVM, rezidans ve devlet tiyatrosu gibi bir çok işe imza attık” bilgisini verdi. Bakü’de yapılan projeler için malzeme teminini de Antalya’dan sağladıklarını belirten Külahçı, yerli malını kullanmaya özen gösterdiklerini belirtti.

BAŞARILAR ÖDÜL GETİRDİ
Yurtdışına açılmanın sonucunda iç piyasadan daha yüksek bir ihracat rakamına ulaştıklarını belirten Külahçı, ihracattaki başarıların birçok ödülü de beraberinde getirdiğini aktardı. Son olarak da Art-mim’in ortağı Hakan Külahçı ANSİAD tarafından ‘2012 Yılın İş Adamı’ ödülüne layık görüldü. Yurtdışının para kazanmak için zor bir yer olduğunu ifade eden Külahçı, “Birçok sanayicimiz yurtdışına malzemesini gönderiyor ve parasını alıyor. Montaj gerektiren iş yapanlarda birkaç ay gibi bir sürede işlerini bitirip geliyor. Ama bizim işimiz inşaatın başından sonuna kadar uzun bir zaman dilimini kapsıyor. Oradaki çalışanların istihdamı, yanlış bir iş yapıldığında onun tekrar gidip gelmesi gibi dezavantajları çok fazla. Eğer Türkiye’de bir iş varsa biz ona öncelik veriyoruz. Çünkü yurtdışıyla uğraşmak çok zor” açıklamasında bulundu.

‘YURTDIŞINA İŞ YAPMAK ZOR’
İstanbul’a yoğunlukla iş yapmaya başladıklarını belirten Külahçı, şuanda İstanbul’da devam eden 5 projelerinin olduğunu aktardı. Bunun yanında yurtdışındaki işleri azalttıklarını bildiren Külahçı, “Eğer bizi sıkıntıya sokmayacak bir iş olursa kabul ediyoruz. Ama zarar edeceğimiz veya bize problem yatacağını düşündüğümüz işleri tercih etmiyoruz” dedi. Geçtiğimiz yılın durgun geçtiğini belirten Külahçı, 2011’de ihracat rakamının 25 milyon liralık, 2012’de bu rakamın düşerek 15 milyon liraya düştüğünü aktardı.
PROJELER HEYECAN VERİCİ
Yaptıkları projelerin kendilerini heyecanlandırdığını belirten Külahçı, “Genelde yaptığımız işler otel işleri olunca otel sahipleri kadar heyecanlanıyoruz. Çünkü iş bittiğinde devasal büyüklükte bir iş ortaya çıkmış oluyor” diye konuştu. Proje ve iş yaptığı bütün insanların kendileri için özel olduğunu belirten Külahçı, “Her müşterimize aynı ilgiyi ve önemi göstererek çalışmalarımızı büyük bir titizlikle yürütüyoruz” dedi.


Anahtar teslim projeler ile zaman yönetimini ön planda tutan Art-Mim, projelerinin gerçekleşme aşamasında çevre koşullarının insan emniyeti ve insan sağlığına en uygun şekilde planlanmasına oldukça dikkat ederek sağlıklı bir yaşam alanı yaratılmasını vazgeçilmez iş prensiplerinden biri olarak görüyor.

Art-mim 1988 yılında Hakan Külahçı tarafından kuruldu. İki yıl iç mimari ofisi olarak proje yapan şirket, Gökhan Külahçı’nın 1990 yılında ortak olmasıyla üretimi de kendi yapmaya başlıyor.

İki kardeş ortak olarak önemli başarılara imza attıklarını belirten Gökhan Külahçı, “Herkes ne yapacağını bildiğinde ortaya başarılı bir ortaklık çıkıyor” dedi.


Toplamda 265 kişilik bir istihdama sahip olan Art-mim, bu istihdamını üretim artışıyla paralel olarak artırmayı planlıyor.

Ayşe ÖZER